11 Ekim 2007

Şeyh Sadreddin Konevî ve “MEBKAM”

2006-12-27/19:42:00

Sivil toplum kuruluşları, “meselesi olanlar” tarafından kurulur ve kurucularının planlarına göre çalışırlar. Dernekler, meslek kuruluşları, sendikalar, sanayici ve işadamları dernekleri, vakıflar ve diğerleri toplumun sesi soluğu olurlar. Bunların sayısal artışı aynı zamanda bu tür örgütlenmelere katılanların sayısının da artması anlamına geldiğinden, ne yaptığının bilincinde olan bir toplum adına önemlidir.

İşte bu sivil örgütlenmelerden biri de geçtiğimiz ay Meram Belediye Meclisi tarafından kurulan Meram Belediyesi Konevi Araştırmalar Merkezi. Kısa adıyla “MEBKAM”. Merkezin faaliyet yeri, Meram Belediyesi Konevî Kültür Merkezi.

Duyumlarımıza göre, yönetim kurulu belediye meclisi tarafından oluşturulan Mebkam, danışma kurulu çalışmalarını tamamlamak üzereymiş. Amaç, Sadreddin Konevi’nin şahsiyet, fikir ve eserlerinin tanıtılmasını sağlamak. Yönetim kurulu, neler yapılabileceği konusunda toplantılar tertiplemiş. Şüphesiz, heyecanla başlatılan işlerin heyecanla sürdürülmesi, örgütlenmelerin de varlıklarını sürdürme sebebidir. Mebkam’ın ne tür faaliyet içinde olacağını henüz bilmiyor ve bu konuda yetkililer bir açıklama yapacaklardır diye düşünüyoruz. Bu oluşumun Meram ve Konya için hayırlar getirmesini umuyor, Konya’yı 2007 yılında bütün dünya, sadece Hz. Mevlana ile değil diğer değerleriyle de tanısın istiyoruz. Kırk yılda gelmeyen şu fırsatın Konya’nın ilmi, ticari, tarihi ve turizm bakımdan çok iyi değerlendirmesini yürekten arzu ediyoruz.

Konyalılar olarak kim olduğu hakkında yeterince bilgimiz bulunmayan Sadreddin Konevî (Malatya 1210?-Konya 1274) hakkında birkaç not düşelim. Sadrettin Konevî aslen Malatyalı olup, Konya’ya yerleşmiş, zamanın tanınmış bilginlerinden. Muhiddin İbnul Arabi’den tahsil ve terbiye görmüş, Konya’daki hanikâhında hadis ilimleri okutulmuş. Hz. Mevlâna’ya derin bir sevgi ile bağlanmış.

Konya Felsefe Okulu’nun (İbnul Arabî ile birlikte) kurucusu olduğu düşünülen Sadreddin Konevî; büyük dostu Maceddin İshak’ın vefatı üzerine onun dul karısı ile evlenen İbnul Arabî’nin üvey oğlu. Konya Felsefe Okulu’nun en temel öğretisi, İbnul Arabi’nin varlık öğretisidir. İbnul Arabi, İspanya’da doğmuş ve Konya’ya yaklaşık 1202-1203 tarihlerinde gelmiş. Sadrettin Konevi de, İbnul Arabi’ye intisap edip ondan ders almış. İbnul Arabi’nin Konya’da 4 yıl kadar kaldığı tahmin ediliyor. Meşhur rivayete göre, Hz. Mevlâna’nin cenaze namazını vasiyeti üzerine Sadreddin Konevî kıldıracaktır. Ancak Sadreddin Konevî çok sevdiği Mevlâna’yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayılır. Bunun üzerine Mevlâna’nın cenaze namazını Kadı Siraceddin kıldırır. İslam’da kırk hadis denilince akla ilk gelen eser, Sadrettin Konevî tarafından ilahi bir ilham ile seçilip derlenmiş olan “Hadis-i Erbain”, yani kırk hadistir. Bu kitap, Selçuklular ve Osmanlılar zamanında elle çoğaltılarak İslam âleminde meşhur olmuştur.
Düşünülmüş olabilir belki; Sadreddin Konevî’nin doğum tarihi kesin olarak 1210 ise, 2010 yılında doğumunun 800. yılı etkinlikleri yapılabilir şeklinde acizane bir teklif duyurmuş olalım.
***
Kulağımıza gelen diğer bir husus da, İstasyon’un karşısına düşen üç katlı metruk ve tarihi binanın, Meram Belediyesi tarafından satın alınacağı yönünde. Bendeniz fakir, İstasyonu Tapu Kadastro’ya ulaştıran yoldan geçerken muhakkak bu binaya içim burkularak bakar ve hayalen derhal restorasyonunu tamamlayarak hizmete açarım. Binanın belediyeye geçmesi halinde, yani böyle bir şey var ise, restore edilmesi, bir araştırma merkezi, kütüphane, misafirhane, otel veya şık bir lokanta yahut hepsinin bir araya geldiği bir merkez haline getirilmesi uygun olur kanaatindeyim. Üstelik burası Konya’da görmeye alışık olmadığımız bir mimariye sahip. Çok da bakımsız, perişan duruyor.

Başkan Refik Tuzcuoğlu şayet böyle hayırlı bir sahiplenmeye vesile olursa, hazır bu konuyu açmışken ilk tebrik eden biz oluruz. Şayet böyle bir husus yoksa, burayı girişimcilerin değerlendirmesi isabetli olacaktır. Duyurulur.


0 yorum: