Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

15 Şubat 2009

Zeki Oğuz, Akşehir ve Sıra Yârenleri Grubu’na Dair

15.02.2009
Cumartesi günü, Fotoğraf Sanatçısı-Yazar Zeki Oğuz’un 27. kişisel fotoğraf sergisinin açılışı için Akşehirde’ydik. Üretken bir sanatçı olan Oğuz’un fotoğrafçılığına, öykücülüğüne, dergiciliğine yahut gezginliğine dair ne yazsam az, bunun farkındayım.

Bahar mevsimi yakın. O şimdi yaylaların, dağların, göllerin neresinde hangi çiçeğin uyanmakta olduğunu, hangi böcü-börtünün en erken ses vereceğini, yörüklerin dağ rotasının nerelerden geçtiğini söyleyecek, münbit coğrafyaların gezmeye, yazmaya ve fotoğraflamaya en uygun yerlerinin adresini hiç düşünmeden verecektir. Kimselere haber vermeden, Eski Garaj’dan kalkan bir köy minibüsüne atlayıp, köy kahvelerinde çayını yudumlayıp sigarasını tüttürecek, sonra da soluğu çiğdemlerin, kardelenlerin başında alacaktır yakında.

Bütün bu özellikleriyle, bıkıp usanmadan Anadolu coğrafyasını yıllardır geziyor Zeki Oğuz. Fotoğraflıyor, yazıyor ve kalıcı eserler üretebilmenin mücadelesini veriyor. Üstelik maddi bir destek de görmeksizin yapıyor bunları. Karma sergiler hariç, 27 kişisel fotoğraf sergisi açmak kimlere kısmet oldu şimdiye kadar bilmiyorum.

“İnsan ve Doğa” adını verdiği serginin açılışını Akşehir Kaymakamı Kenan Çiftçi ile etkinliğin ev sahibi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Baloğlu birlikte yaptılar. Yerel yöneticilerin kültürel etkinliklere verdiği desteğin sanatçılar için önemi tartışılmaz elbette. Sergi açılışından hemen önce dahil olduğumuz sohbete bakarak, İsmail Desteli Ağabeyimin her iki değerli yönetici hakkında serdettiği övgü dolu sözlere hak verdim.

40 fotoğraftan oluşan sergide Anadolu insanı ve coğrafyasından seçme kareler mevcut. Başarıların daim olsun sevgili Zeki Oğuz. Seninle birlikte Akşehir’in güler yüzlü, ak yürekli insanlarıyla birlikte olmaktan büyük keyif aldık.

Akşehir
Akşehir elbette bir köşe yazısına sığmayacak kadar alımlı ve büyük. Nasreddin Hoca’mızla marka, Batı Cephesi kahramanlıklarıyla efsane. Detayları belki başka bir yazımızın konusudur.

Akşehir sevdalısı rehberimiz Mehmet Güleray ile Emekli Gazeteci Ali Tekin Çağlav gün boyunca, bizimle birlikte oldular. Güleray hoş bir adam. Akşehir Kültür Sağlık ve Eğitim Vakfı olarak (AKSEV) kamu yararına yaptıkları hizmetleri heyecanla anlattı. 1894 tarihli eski bir Akşehir evini idealist 16 arkadaşıyla birlikte satın alarak Akşehir ve Türk kültürüne armağan etmişler. Akşehir Evi, sevgi dolu bir emeğin karşılığını veriyor şimdilerde.

Program dahilinde Akşehir’i sokak sokak gezdik. Dr. Baloğlu’nun başkanlığında geçen belediye hizmetleri anladığım kadarıyla yüz güldürmüş. Eski Akşehir evlerin bir kısmı, Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle restore edilmiş. Akşehir’in dar sokaklarında yürürken tarihi de yaşıyorsunuz. XIX. Yüzyıl’da yapılan perişan durumdaki metruk Ermeni Kilisesi ve civarındaki eski evlerin terk edilmişliği dikkat çekiyor. Sayın Başkana Konya’dan bir mesaj vermiş olalım. Kendisiyle bir sohbet imkanımız olsaydı keşke. Bu bölgeyi, Nasreddin Hoca’nın Hoca’sı Seyyid Mahmud Hayranî Türbesi’nde yaptırdığınız çalışma gibi kurtarmayı seçerseniz Safranbolu, Odunpazarı ve Beypazarı örneklerinde olduğu gibi büyük kazanımlar elde edersiniz.


Ve Akşehir Belediyesi Sıra Yârenleri Grubu
Akşehir’de müthiş bir sürprizle karşılaştık akşam sonrası. Yerel kültürü unutturmamak ve gelecek nesillere taşımak amacıyla sıvacı, tornacı, koltuk döşemecisi, erkek kuaförü gibi birbirinden farklı mesleklerden oluşan “Akşehir Belediyesi Sıra Yârenleri Grubu”nun gösterisi, Akşehir Kültür Merkezi’nde bizden tam not aldılar. Nevzat Gürbüz’ün çabalarıyla kurulan Akşehir Yarenleri, Hollanda’da gösteri için bir davet de almışlar. Program bittiğinde grup üyelerinin sergiledikleri sıcakkanlı tavırlarından öyle etkilendik ki anlatılmaz. Kırk yılık yârenler olduk adeta. Nevzat Bey ve ekibine çalışmalarında başarılar dilerim. Sizden çok söz edilecektir merak buyurmayın.
Bize de bekleriz sevgili yarenler…