Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

08 Haziran 2010

Kuzey Irak İzlenimleri

Kuzey Irak’a geçmeden önce Cizre’den kısaca bahsetmek yerinde olacak. Cizre’nin en eski ismi Kardu Gazarta. Persler Gazarta ve Bazibda, Akkoyunlular Cizre’ye Ceziretuşşeref demişler.
Cezire Arapça’da “ada” anlamında. Dicle nehri burada kıvrılıp su adası gibi bir alan oluşturuyor. Cudi Dağı, Fizikçi ve Makine mucidi “Ebul-iz İsmail Bin Rezzez El Cezeri (1153-1233) Türbesi, Cizre Kalesi, Sarayburnu Kapısı, Mem û Zîn Türbesi, Belek Burcu, Hamidiye Kışlası, Nuh Peygamber Camii ve Türbesi, Kırmızı Mederese ve Şeyh Ahmet El-Cezeri Türbesi, Ulu Camii ve Abdaliye Medresesi gibi çok sayıda tarihi eseri barındırıyor. Vakit elverdiğince gezip fotoğraf çektim. En son 24 yıl önce gördüğüm Cizre’de şehrin enine boyuna büyümesi dikkat çekiyor. Restorasyonu tamamlanmış Ulu Camii görülmeye değer. Özel izin dışında girilemeyen Hamidiye kışlası boşaltılmış. Belek Burcu’ndan Dicle’yi temaşa edebiliyorsunuz. Burası acil bir çevre düzenlemesine ihtiyaç duyuyor.

Etkinliğin son günü (16 Mayıs 2010), Şırnak’taki sempozyuma gelen kalabalık katılımcı grubu ile Habur sınır kapısındaydık. Çıkış kapılarının bize ait taraflarındaki bekleme eziyeti burada da devam etti. Resmi bir ziyaret olmasına rağmen uzunca bir bekleyişten sonra Zaho’ya ulaşabildik. Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Irak’ın kuzeyinde yer alan özerk bölgenin adı. Kürtler, Asuriler ve Süryaniler bu bölgede yaşıyorlar. Hatırlanacağı üzere, Birinci Körfez Savaşı öncesi ve savaş sırasında Saddam Hüseyin’den kaçan on binlerce Kürt Türkiye Cumhuriyeti’ne sığınmış ve Türkiye tarafından kurulan kamplarda Kürt mültecilere sağlık, barınma ve giyim yardımları yapılmıştı. 83 bin kilometrekareden oluşan bölgesel yönetimin nüfuz alanında 8 milyonu insan yaşıyor. Bölge halkının çoğu Sünni ve Şafii mezhebinden. Katolik, Ortodoks, Süryani, Ermeni ve Keldani kiliselerine bağlı Hıristiyan azınlık ve Yezidi dini mensupları da mevcut. 100 bin nüfuslu Zaho, Irak’a giren Türk mallarının deposu gibi. Bizim sınırın 5 km. ilerisinde olan Zaho’da benzin 850, mazot 650 kuruş. Zakkumların eşlik ettiği duble Zaho-Duhok yolu üzerinde ekinler çoktan hasada girmiş.

Ekibin Duhok’a gidiş amacı buradaki Üniversite ile Güneydoğu’da yeni kurulan üniversiteler arasında bir dizi işbirliği yapılmasıydı. Duhok Üniversitesi 90’lı yılların başında kurulmuş. Kampüste yeni fakülte binalarının yapımı devam ediyor. Oldukça sıcak karşılandık. Öğle yemeğinin ardından birkaç fakülteye inceleme ve tanışma ziyareti yapıldı. Üniversitenin öğretim dili Kürtçe. 30 kadar Amerikalı’nın İngilizce dersleri verdiklerini otobüse katılan jeoloji mühendisi rehberden öğrendik. Kampüs temaslarının ardından Duhok şehir merkezine tuttuğumuz bir taksi ile gittik. Şehir içi ulaşımda makul fiyatlarla çalışan taksiler kullanılıyor. Gittiğim yabancı bir şehirde insanların çehrelerine bakarım hep. Herkes işinde gücünde fakat yüzlerden mutsuzluk aksediyor gibi. Orta yaşın üzerindekiler geleneksel kıyafetler giyiyorlar. Tek başınıza gitmişseniz, yanınızda Kürtçe bilen biri olmadan alışveriş, gezi ayrı bir dert. Türk Lirasına pek rağbet ettiği yok esnafın. Amerikan Doları pek muteber buralarda. Duhok, içerisinde kadim eserler taşıyan bir şehir değil. En azından ben öyle gördüm. Çin başta olmak üzere yabancı ürünleri her yerde bulabiliyorsunuz. Bölgeye son birkaç yıldır, Türkiye’nin ticari ve sosyal iletişim anlamında yoğun ilgisi mevcut. Türk müteahhit firma, mühendis ve işçileri konut atağına girmişler. Habur’dan sonra Duhok’a kadar yollarda güvenlik sorunu yok. Bölgesel yönetimin diğer iki önemli şehri Süleymaniye ve Erbil ile Kerkük kısa sayılacak ziyaret programında yoktu. Başka bir zamanda güneyi de görmenin Kuzey Irak hakkında tam bir fikir oluşturacağı muhakkak.