Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

16 Ocak 2020

Çek Elini Bakayım!

Yaşlı adam ölüm döşeğindeydi... 

Artık son  dakikalarını yaşıyordu...

Hasta yatağında yatarken birden mutfaktan gelen kokuyu  duydu, en sevdiği çikolatalı kurabiyelerin kokusu...
Birden gözleri aralandı,

Kendini ayağa kalkacak kadar  güçlü hissetti...

Bu şaşılacak bir şeydi, ölmek üzere olan adamı  ayağa kaldırmaya kurabiyelerin kokusu yetmişti...

Duvara tutunarak merdivenlere kadar yürüdü...

Basamakları ağır ağır inerken sanki mutfağa değil  hayata yaklaşıyor gibi heyecanlıydı...

Nihayet mutfak kapısına kadar geldi...

İşte masanın  üzerindeki tepside onlarca çikolatalı kurabiye,

tam  karşısında duruyordu...

Son gücüyle masaya yaklaştı, o kurabiyelerden bir tane ağzına atabilse sanki ömrüne  ömür katılacaktı...

Bir tane almak için elini uzattı...

Ama birden karısı  yetişti ve eline vurdu:

"Çek elini bakayım...
Onlar cenaze için..."

YÖK'LEME

1981’de YÖK yasası çıktığında Prof. Dr. Ercan Eyüpoğlu tavrını belirlemek için bir taşlama kaleme alır. Ankara’da, o zamanki SBF Basın-Yayın Yüksek Okulu’nda yapılan bir toplantıya sunulan taşlama, o dönemin teknik olanakları ile teksir edilerek çoğaltılır ve dağıtılır. Daha sonra da Aziz Nesin’in eline ulaşır, o da İzmir’de çıkan bir gazetede yayınlar.


Y Ö K’ L E M E
Sabahtan uğradım üniversiteye
Dedim özerk misin, dedi ki yök yök
Rektörler tevede seyrane çıkmış
Dedim bayram mıdır, dedi ki yök yök

Dedim öğrenci ne, dedi ki hiçtir
Dedim asistan ne, dedi ki açtır
Dedim düşüncen ne, dedi ki suçtur
Dedim söyler misin,söyledi yök yök

Dedim Bölüm başı, dedi ki vah vah
Dedim dekan kimdir, eyledi kah kah
Dedim peki Rektör, dedi Allah
Dedim kim yarattı, dedi ki yök yök

Dedim üniversite ne, dedi çiftliktir
Dedim düzelmez mi, dedi saflıktır
Dedim ödüllenen, dedi kofluktur
Dedim bilimsellik, dedi ki yök yök

Dedim Kerkük nendir, dedi il’imdir
Dedim çevirdiğin, dedi filimdir
Dedim katledilen, dedi bilimdir
Dedim fail var mı, dedi ki yök yök

Depremlerde Üçgen Alanlar

Edit: 06.02.2020
Merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 24 Ocak Cuma akşam saatlerinde meydana gelen depremde, 35'i Elazığ'da, dördü Malatya'da olmak üzere en az 41 kişi hayatını kaybetti, 1.607 kişi de yaralandı.

Derinliği 6,75 kilometre olan depremin ardından yapılan arama-kurtarma çalışmaları sonucunda 45 kişi enkazdan sağ çıkarıldı.

Depremden izleyen günler içerisinde 1000'den fazla artçı deprem yaşandı. Bu depremlerin en büyüğü 5,4 olarak ölçülürken, 4 üzerindeki artçı sarsıntıların toplam sayısı da 22 oldu. 

Aşağıda verilen bilgileri elbette ihtiyatlı okumak gerekir. Türkiye'de muhtemel bir deprem için bu bilgiler ne kadar işe yarar bilemeyiz.

Hayat Kurtaran Üçgen Alanlar: Sadece bu fotoğraflara bakarak, birilerinden dinlemeden ya da okumadan depremlerde kendinizi korumak için bilgi edinebilirsiniz.

Üçgen Alanlar: Sadece bu fotoğraflara bakarak, birilerinden dinlemeden ya da okumadan depremlerde kendinizi korumak için bilgi edinebilirsiniz.




Araç içinde iseniz ya da yan koltukta bir malzeme düştüğünde size zarar verecektir. Halbuki aşağıdaki şekilde görebileceğiniz gibi araç yanındaki üçgen alan içerisinde olmanız sizi kurtarır.

Daha fazla güvenli üçgen alanlar için aşağıdaki şekilleri inceleyin...





Hiçbir şekilde aşağıdaki gibi davranışda bulunma!





OLMAMAN GEREKEN YERLER:


 






15 Ocak 2020

Klimayı Hemen Açma!



Arabaya biner  binmez  klimanin  niçin  hemen  açılmaması
 gerektiği  teknik  bilgilerle  açıklanmış...
Do not turn on A/C immediately as soon as you enter the car!  
Arabaya biner binmez hemen klimayı açmayınız!


Please open the windows after you enter your car and do not turn ON the air-conditioning immediately. According to a research done, the car dashboard, sofa, air freshener emits Benzene, a Cancer causing toxin (carcinogen- take note of the heated plastic smell in your car). In addition to causing cancer, it poisons your bones, causes anemia, and reduces white blood cells. Prolonged exposure
will cause Leukemia, increasing the risk of cancer may also cause miscarriage.


Arabanıza bindikten sonra lütfen camlarınzı açınız ve hemen klimayı açmayınız. Yapılan bir araştırmaya göre, arabanın gösterge paneli, koltuğu , Benzen yayan hava temizleyicileri   (araba kokuları), Kansere sebep olan bir zehirdir (kanserojen - arabanız içinde ısınmış plastiklerin solunması olarak not alınmıştır).  Kanser sebebine ilave olarak,  kemiklerinizi zehirler,  kansızlığa ve lösemiye sebep olur. Kanser riskinin artması ayrıca hamile bayanlarda düşüğe de neden olabilir.


 Acceptable Benzene level indoors is 50 mg per sq. ft. A car parked indoors with the windows closed will contain 400-800 mg of Benzene. If parked outdoors under the sun at a temperature above 60 degrees F, the Benzene level goes up to 2000-4000 mg, 40 times the acceptable level... & the people inside the car will
inevitably inhale an excess amount of the toxins.

İç mekanlarda (kapalı ortamda) kabul edilebilir Benzen seviyesi her (0,093m2) sq.ft'de 50mg dır. Pencereleri kapalı park etmiş bir arabanın içinde 400-800mg Benzen içermektedir
     Fakat 60 F ( 15,5 C derece) derece üzerinde bir sıcaklıkla güneşin altında park ettiyse Benzen seviyesi  2000 - 4000 mg üzerine çıkar. Bu da kabul edilebilir seviyenin 40 katıdır.  Ve araba içine giren insanlar bu aşırı miktardaki zehiri çaresiz bir şekilde içine çekerler.

It is recommended that you open the windows and door to give time forthe interior to air out before you enter. Benzene is a toxin that affects your kidney and liver, and is very difficult for your body to expel this toxic stuff.

Arabanın içine girmeden önce camları açmanızı ve içerdeki havanın dışarıya çıkmasına zaman verilmesi önerilir. Benzen  böbrek ve  karaciğerinizi etkileyen bir zehirdir ve bu zehirli maddenin vücudunuz tarafından dışarı atılması çok zordur.

"When someone shares something of value with you and you benefit from it, you have a moral obligation to share it with others"


"Eğer bir insan sizinle değerli bir bilgiyi paylaşırsa ve siz de bundan faydalanırsanız, sizinde bunu diğer insanlarla paylaşma gibi ahlaki göreviniz vardır."

Kaynak: Netten anonim