Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

30 Ağustos 2009

Çavuş Beldesi ve Bozkırlı Hoca Memiş Efendi



Çavuş Beldesi, Konya-Seydişehir karayolunun 70. Km.sinde. Yıllardır gelip geçtiğim yoldur burası. Zaman ayırıp gezmek ve Memiş Efendi’nin türbesini de ziyaret etmek imkânı bu yaz ortasına kısmet oldu. Kendine özgü coğrafyasından getirdiği bir mimarisi var Çavuş’un. Yakın köyler Hasan Şeyh ve İnlice de böyledir. Çayları birlikte yudumladığımız eşraf, benim alternatif ziraat uygulamaları konusundaki sözlerime hak vermişler, lakin eski usül işlerden de vazgeçmeyeceklerinin mesajını iletmişlerdi tavırlarıyla. Çavuş kasabasının kahvesinde, cana yakın ve misafire ilgili köylünün alternatif kalkınmasına yönelik bir dizi tavsiye ve istişarenin ardından beldeyi dolaşmaya çıktım. Yol üzerinde iseniz ve zamanınız da varsa ziyaret edin derim. Çünkü burada Bozkırlı Hoca Memiş Efendi medfun. Memiş Efendi Türbesine Türkiye’nin farklı yerlerinden binlerce ziyaretçi akın ediyor.
Hakkında şu bilgilere rastlıyoruz:
Şeyh Memiş Efendi (Muhammet Kudsi Bozkıri), Miladi 1784 yılında Bozkır’ın Aliçerçi Köyü’nde dünyaya gelir. İlim sahibi bir aileye mensup olan Memiş Efendi’nin babası Mustafa Efendi, annesi ise Halime Hanım’dır. İlk tahsilini Bozkır’ın Karacahisar Köyü’nde akrabalarından Şeyh İbrahim isimli zattan, aynı zamanda Şeyh İbrahim’in oğlu ve Hadimi Hazretleri’nin çırağı Muhammed Efendi isimli zattan ilim tahsil eder. Daha sonra Kayseri, buradan da Tarhala adıyla bilinen yerde tahsil etmek için izin alarak ayrılır. Eğitimini Hadim’de sürdürür. Daha sonra Alanya’da hadis-i şerif tahsil ederek icazet alır. Mevlana Halidi Bağdadi’yi ziyaretten dönerken Hadim’e ve oradan da Karacahisar’a uğrayan Ödemişli Hasan Kudsi Efendi, beş altı gün Karacahisar’da kalır ve Memiş Efendi’ye Halidi Bağdadi’nin sohbetlerine devam etme izni verir. Memiş Efendi, Şam’a gider ve orada 40 gün kalarak sohbetlerinde bulunur. Daha sonra Halidi Bağdadi’den ders almış olarak Bozkır’ın Karacahisar Köyü’ne döner. Bölgede kendisini çekemeyenlerin çoğalması üzerine şahsına defalarca kendisine suikast düzenlenir. Karacahisar’dan Bozkır’ın Hocaköyü’ne hicret eder. Bu köyde 17 yıl irşad ve müderrislik görevini yürütür. Hocaköyü’nde de kendisini çekemeyenlerin çoğalması üzerine Seydişehir’e gider. Orada da beş ay kaldıktan sonra Çavuş’a yerleşir. Zira bu nahiyede kardeşi İsa Efendi ve onun çocukları bulunmaktadır.
Bozkır ve Hocaköy ahalisi yaptıklarından büyük pişmanlık duyarak 500 kişilik bir heyetle özür dilemeye gelirler. Fakat Memiş Efendi, Bozkır veya Hocaköy’üne dönmesinin mümkün olmadığını belirtir. 1852 yılı Muharrem ayının 13’üncü günü 71 yaşında Hakk’ın rahmetine kavuşur. Vefatından sonra, yetiştirdiği talebeler, Anadolu’ya yayılarak 93 Harbi, Balkan, Çanakkale, 1. Dünya ve Kurtuluş Savaşı’na katılıp kahramanlıklar gösterirler. Oğullarından Muhammed Bahaüddin Efendi tarafından tercüme edilen Şems-üş Şümûs (Güneşlerin Güneşi) adlı kitapta kendisi ve hizmetlerinden söz edilmektedir.
Hamiş: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Bölümü’nden mezun İlknur Candan isimli bir öğrenci, Memiş Efendi’yi bazı belgelerle birlikte lisans tezi olarak incelemiş. Meraklısına…