Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

23 Mart 2008

Konya Ansiklopedisi Üzerine

24.03.2008 09:28:14

Konya kültürüne ciddi emekleri bulunan Prof. Dr. Saim Sakaoğlu Hoca’nın, “Akademik Sayfalar”da yayınladığı 7 Haziran 2006 tarihli “Konya Ansiklopedisi Hazırlanabilecek mi?” başlıklı yazısının ilgilisine dokunduran mesajlarını çok manidar buldum. Kültür adamlarının emeklerini görmezden gelen muhataplarına sitem dolu ve haklı göndermeler var bu yazıda.

Türkiye’nin kendine mahsus kronik krizli gündemlerinin arasında, şehrin kültür sanat meselelerini söz konusu etmenin iki elin parmakları kadar kişiyi ilgilendirdiğini peşinen kabul ediyorum. Ne yapalım, görmeyi arzu ettiğimiz şeyleri hiç değilse kendi gündemimize taşımaktan sarf-ı nazar edecek de değiliz. Netice itibarıyla “hacı hacıyı Mekke’de” buluyor.

Şehir ansiklopedisi” kavramına ülke olarak yabancıyız. Bütün Türkiye’de sadece dört ilin ansiklopedisi; sekiz ciltlik İstanbul, üç ciltlik Bursa, tek ciltlik Kayseri ve düzenlenip basılmayı bekleyen 10 ciltlik Konya Ansiklopedileri mevcut.

Merhum Selçuk Es tarafından hazırlanıp yıllarca “Anadoluda Hamle” ve “Yeni Konya” gazetelerinin sayfaları arasında kalan Konya Ansiklopedisi’ni eksiksiz olarak Koyunoğlu Kütüphanesi’nde bulabilirsiniz. Yazar, “Büyük Konya Ansiklopedisi” adını verdiği bu muazzam eserinin birinci cildine şu notu düşmüş: “18.05.1968 tarihinden itibaren (Anadolu’da Hamle) Gazetesi’nde günlük olarak yayınlamaya başladığım (Büyük Konya Ansiklopedisi) yazı serisi halen tapaj edilmemiş durumda (Z) harfine kadar hazırlanmış vaziyettedir. Ansiklopedinin bugüne kadar 30X21 boyutunda sekiz yüz sahifede altı harfi yayınlanmıştır. Bu altı harften (E) harfinin tamamlanmasına 5-6 gün kalmış vaziyette iken Hamle Gazetesi yayınını tatil etmiştir. Bu yazı serisini takip eden resmi müesseseler ile özel kişilerin koleksiyonunda noksanları bulunmaması için kalındığı yerden bu defa Yeni Konya’da yayınlanmasını uygun bularak bugünden itibaren sayın Yeni Konya Gazetesi okuyucularının bilgilerine sunuyorum.”

Müellif, tek başına ve hiç kimsenin yardımı olmaksızın Konya kent merkezi başta olmak üzere, o günün on sekiz ilçe, kırk dört nahiye ve dokuz yüz elli köyünde ele almaya değer ne varsa belgeye dayandırmak suretiyle binlerce madde yazıp büyük iş başarmış. Kendi ifadesi ile “mahalle, sokak, yer adları, akıllısı delisi, türküleri, âdetleri, görenekleri, yetiştirdiği büyükleri, yemekleri, folkloru” vs. ile memleket coğrafyasında adım atmadığı yer bırakmamış. Derlediği maddeleri Sicil-i Osmanî’den mecmua koleksiyonlarına, salnamelerden muhtelif araştırma kitaplarına kadar geniş bir arşivden yararlanarak zenginleştirmiş.

Söz gelimi, Konya eski su değirmenleri ile ilgilenen biri olarak, “Midilli” olarak bildiğim değirmenin adının “Dimille” olduğunu, bunun 1435 yılında Sultan II. Bayezid döneminden kaldığını ve yarı gelirinin Sadreddin Konevî Vakfı’na ait bulunduğunu malumatını bu ansiklopedi vesilesiyle öğrenince hayranlığım kat kat arttı.

Geçtiğimiz hafta içinde Mehmet Ali Uz Beyefendi ile Koyunoğlu Müzesi’nde karşılaştığımda bu konudaki düşüncesini sordum. Bir muhtasar Konya Ansiklopedisi hazırlamak düşüncesinde olduğunu, Selçuk Es’in sözünü ettiğim ansiklopedisini kullanılır hale getirmek niyetiyle birlikte muhtemel bir Konya ansiklopedisine öncülük etmek istediğini ifade etti. Konya’da bu işi kotaracak güç bulunduğunu fakat bütün meselenin finansman bulmakla çözülebileceğini belirtti.

Böyle bir proje için elbette ki ciddi emek, zaman ve en önemlisi para kaynağı gerekli. Bu tür bir iş, Saim Hoca’nın yazısında dediği gibi “enayilik ile ölçülen fahri yazarlık” yoluyla olacak şey değil. Evvelen ehil bir sekreterya oluşturacaksınız. Ansiklopedi maddeleri, sekreterya tarafından ister sıfırdan belirlenerek, isterse Selçuk Es’in ansiklopedisi esas alınarak uzmanlarına dağıtılacak. Tabii ki ücreti mukabilinde. Öyle bedava olmayacak bu. Bizce Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyeleri, Ticaret Odası ve Sanayi Odası finans kaynakları olabilirler. Netice itibarıyla kurum ve kuruluşların bulundukları şehre kültürel hizmet kabilinden ödevleri var.

Zahmeti bol lakin tamamlandığında anıt niteliğine sahip olacak bir çalışmanın hayalini zorladığımın farkındayım. Zamanımızın türlü teknolojik kolaylık ve hızına bakarak, merhum Selçuk Es’in büyük bir eser bırakma çabasını anlatmaya da gücüm yetmiyor. Selçuk Es hakkında detaylı bilgi için (kendisi hakkında özel sayı) Merhaba Gazetesi’nin kültür sanat eki Akademik Sayfalar’ın 15 Eylül 2004/129 numaralı fasikülüne bakılabilir.