Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

Dr.M.ULUTÜRK

29 Nisan 2014

NOGAY TÜRKLERİ

TÜRKOLOJİ SÖYLEŞİLERİNDE NOGAY TÜRKLERİ KONUŞULDU

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih YILMAZ tarafından YBU Türk Dünyası ve Akraba Toplulukları Kulübü (TÜDAT) ve Türkiye Yazarlar Birliği’nin koordinatörlüğünde 22.04.2014 tarihinde düzenlenen Türkoloji Söyleşilerinde bu ay  “Tarihte ve Günümüzde Nogay Türkleri” konuşuldu. Bu haftaki Türkoloji Söyleşilerinin konusu sunum; Ankara Nogay Türkleri Kültür ve  Yardımlaşma Derneği üyeleri tarafından yapıldı.  
Piri Reis'in Kırım Haritası

İlk olarak Nogay Türklerinin tarihi geçmişi ve etnik yapıları hakkında Sami NOGAY (Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Eski Genel Başkan) sunum yaptı. Bu sunumda Nogay Menşei ve Nogay Adı, Sosyal ve Ekonomik Yapı örneklerle anlatıldı. Bu anlatımlarda Nogayların bugün çoğunlukla Kafkasya'da varlıklarını sürdürmekte olan bir Türk topluğu olduğu, Nogay adının kavim adı olarak Altın Ordu şehzadelerinden olan Nogay’dan geldiği açıklandı. Nogayların tarihinde Nogay'dan çok Edige Bey'in adının geçtiği, Nogay Ordası'nın bütün bey ve mirzalarının Edige soyundan olduğu ve kaynaklarda Nogayların atalarının Edige olduğu hakkında bilgiler verildi. Nogay Türklerinin Astrahan, Kuzey Kafkasya, Kırım, Romanya ve Türkiye'de Nogay adı ile; Türkistan'da, özellikle Buhara ve Hive'de Mangıt adıyla tanındığı örneklerle açıklandı. Günümüzde tüm dünyada yaklaşık 300.000 civarında oldukları tahmin edilmektedir. Nogayların yaşadıkları yerlerin isimleri ayrıntılı bir biçimde şöyle verilmiştir: Dağıstan Muhtar Cumhuriyetinin Nogay Bölgesi, Kızılyar, Babayurt, Hasavyurt, Tarumovka Bölgeleri, Stavropol Krayı'nın Neftekum Bölgesi, Koçubey Bölgesi (Karamurza Köyü) ve Mineralovod Şehri (Kanglı Köyü), Çeçen-İnguş Muhtar Cumhuriyetinde Kargalin, Turum ve Şelkovskoy Bölgeleri, Karaçay-Çerkez Cumhuriyetinde Adıge Habl ve Habez Bölgeleri (Erkin Yurt, Erkin Halk, Adil Halk, Üyken Halk, Kızıl Yurt, Kuban Halk ve Kızıl Togay Köyleri), Çerkessk Şehri, Prikubañ Bölgesi'ndeki Put İlyiça Köyü, Romanya'nın Dobruca Bölgesi, Türkiye'de Konya, Yozgat, Bursa, İzmir, Adana, Ankara, İstanbul, Sakarya ve Eskişehir'in bazı köyleri.
Kafkasya'da Nogaylar
Nogay kültüründen de örnekler verilen konuşmada Evlenmede "beşik kuda" (beşik dünürleri), "nışan saluv" (nişanlanma), başlık parası, yüz görümlüğü, süt hakkı gibi âdetlerinin bulunduğu, çocuğa isim vermede, sünnette, çocuğun eğitiminde, düğünde, ölümde, cenazede geleneklere önem verildiği, kadınların önemi halk şiirlerinde, atasözlerinde vb.de her fırsatta vurgulandığı, boşanmalara çok sık rastlanılmadığı, çok çocuklu olmanın evlilikte mutluluğa işaret olduğu, loğusalara musallat olduğu düşünülen "albastı" vb. birçok inanç ve geleneklerin bütün Türk dünyasında olduğu gibi Nogay Türklerinde de yaygın olduğu örneklerle açıklandı. 
Konya ve çevresinde bugünkü Nogay yerleşimi

İkinci konuşmayı Cem ARSLAN (Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Sekreter) Bey, Nogay Türklerinde Edebiyat başlığı ile yaptı. Buna göre geçmişte çok zengin sözlü edebî gelenekleri olan Nogayların, mensur eserlere değer vermedikleri, böyle eserlere "kara söz" diye ifade edildiğini, sadece nazımla söylenen sözleri kıymetli saydıkları ifade edildi. 
Nogayların sahip olduğu dilin Kıpçak Gurubuna ait olduğu ifade edildikten sonra Nogay Türkçesi'nin üç ağzının bulunduğu ve bunların; Dağıstan'da Kara Nogay ağzı, Karaçay-Çerkez Cumhuriyeti'nde Ak Nogay ağzı, Stavropol bölgesinde ise Asıl Nogay ağzı olarak adlandırıldığı ifade edildi. Nogay Edebiyatının günümüzde Karaçay-Çerkez Cumhuriyeti ile Dağıstan'da gelişme imkânı bulduğu, Dağıstan'da meydana getirilen eserlerde Kara Nogay ağzının etkisi görülse de edebî dil olarak Kuban Nogaylarının kullandığı Ak Nogay ağzının kullanıldığı açıklandı.  Nogaylar bugün bir yazı diline sahip olmalarına rağmen, bu yazı diliyle yazılan ve basılan eserlerin sayısının az olduğu, bu nedenle de Nogay yazı dilinin geleceğinin tehlikede olduğu belirtildi.
Aksu (Buğ, Pivdennyy Buh) ve Özi (Özü, Dinyeper) nehirleri, Ukrayna
Nogayların geçmişteki eserlerinden günümüze ulaşanların çok az olduğu ve birçoğunun çeşitli sebeplerle yok olmuş veya yok edilmiş olduğu dile getirildi. Nogay Türklerinin Arap harflerini 15. yy.'dan itibaren kullanmaya başladıkları, Stavropol bölgesinde yer alan bir arşivde 19. yy.'a ait, Nogay Türkçesi ile yazılmış Arap harfli 7000'den fazla evrak bulunduğu dile getirildi.Nogaylarda yazılı edebiyatın XX. yy.'ın başlarında teşekkül ettiği, 1928'e kadar Arap alfabesini kullanan Nogay Türklerinin bu tarihte Latin alfabesine geçtikleri ve 1938 yılından itibaren de Kiril alfabesini kullanmaya başladıkları örneklerle anlatıldı. Nogay destanlarının toplum içerisinde önemli bir yere sahip olduğu dile getirildikten sonra tanınmış olanları şöyle sıralanmıştır:
Kahramanlık destanları: "Aysıldıñ Ulı Amet Bätir ", "Edige", "Mamay", "Şora Bätir", "Er Kasay", "Müsevke", "Nogaydıñ Kırk Bätiri", "Adil Soltan", "Er Targıl", "Koplanlı Bätir", "Kazı Tuvgan". Bunların konusu, Nogay Türklerinin komşu halklarla ilişkileri, vatan sevgisi, zalim hanlar (Altın Ordu hanları), mirzalar ile yapılan mücadeleler ve savaşlardır.
Aşk destanları: "Kozı Körpeş Bayan Sıluv", "Karaydar Man Kızıl Gül", Tölegen Men Kız Yibek", "Boz Yigit", "Ariz Ben Hanber", "Şah İsmail" vb. Bu eserlerde halkın sosyal hayatı, âdetleri, kahramanlar arasındaki sınıf farkı, onların talihsizliği anlatılmaktadır.
Tarih destanları: "Azavlıdıñ Er Dosmambet", "Ümbet Ali", "Arslanbek", "Şeyh Şamil", "Stambılga Köşüv" vb. Tarih destanlarının konusu 17.-19. yy. arasında Nogay halkının yaptığı savaşlar ve halk hayatında meydana gelen değişikliklerdir.
Nogaylarda eskiden beri söylenen destanlardan birisi olan "Boz Yigit" Destanından da örnekler verilmiştir. Bu örnekler şöyledir:
Temir altın bolmastı, Demir altın olmaz,
Seniñ süygen Zaytonıñ, Senin sevdiğin Zayton,
Bozyigittey bolmastı, Bozyiğit gibi olmaz,
Bozyigittiñ süyegin Bozyiğit'in kemiğini
Mıñ Zaytonga bermespen. Bin Zayton'a değişmem.
Bozyigittiñ bir tügin, Bozyiğit'in bir tüyünü
Altın üyge bermespen. Altın eve değişmem.
Nogay Türklerinde var olan çok zengin atasözü geleneğinden de bahsedilerek şu örnekler verilmiştir:  
Akşasız bazarga barganşa, kebinsiz körge kir.
Parasız pazara gideceğine, kefensiz mezara gir.
Kelgenşe konak uyalar, kelgennen soñ konakbay uyalar.
Gelinceye kadar misafir utanır, geldikten sonra ev sahibi utanır.
Tuvgan eldiñ yeri yennet, suvı serbet.
Doğduğun yerin yeri cennet, suyu şerbettir.
Yahşı özi ölse de, onıñ sözi ölmeydi.
İyinin kendisi ölse de sözü ölmez.

Üçüncü konuşmacı Muharrem YILMAZ (Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Yardımcısı) Ankara Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Drneğinin kuruluşu ve faaliyetlerinden bahsetti. Derneğin 03 Mart 1998 tarihinde kurulduğu ve faaliyetlerde bulunduğu şu örneklerle açıklandı:
Ankara - Şereflikoçhisar - Akin köyünde ve Konya - Kulu - Kırkkuyu köyünde AĞAÇLANDIRMA VE BAHAR ŞÖLENİ yapılmış, on binden fazla ağaç dikilmiştir. Şölen, TRT'nin Avrasya kanalında yayınlanmıştır. Konya - Kulu - Mandıra köyünde BAHAR ŞÖLENİ yapılmış ve bu şölene de çok sayıda bürokrat ve Türk Dünyası ile yakın ilgisi olan kişi ve kuruluş temsilcileri katılmıştır. 02 Haziran 1998 tarihinde Dağıstan'dan gelen soydaşlarımızın da katkılarıyla Altındağ Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezinde MÜZİK VE FOLKLOR ŞÖLENİ düzenlenmiş olup, bu şölene çok sayıda bürokrat ve Türk Dünyası ile yakın ilgisi olan kişi ve kuruluş temsilcileri katılmıştır.
Kafkasya'daki soydaşlarımızın Türkiye'ye öğrenci göndermeleriyle ilgili sorunlarıyla ilgilenilmiş, haberleşme eksikliğinden kaynaklanan sorun Başbakanlıktaki ilgili bürokratlara iletilmiştir. Dernek yönetim kurulundan 5 kişilik bir heyet soydaşlarımızın yaşadığı bölgelere, Kafkasya'ya İNCELEME GEZİSİ yapmıştır. Türk Dünyası ile ilgili çok sayıda gönüllü kuruluş yöneticileri ve siyasetçilerle bire bir görüşmeler yapılmış ve Derneğimizin amaçları hakkında bilgi verilmiştir.

Son konuşmacı Hakan BENLİ (Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi) ise derneğin yayın organı olan NogayTürk Dergisi ve dernek neşriyatları hakkında bilgi verdi. Buna göre Ocak 2007 tarihinden itibaren "NOGAY" isimli üç aylık dergi çıkarılmaya başlandığı, Mayıs 1998 tarihinde başlamak üzere dört kez HABER BÜLTENİ çıkarıldığı, Üç kez TRT'nin Avrasya kanalında Nogay Türklerini tanıtıcı program yapıldığı, İki kez, Nogay Türkleri Uluslar arası Bilgi Şöleni düzenlendiği, 05 Kasım 1998 tarihinde Keçiören Belediyesi Kültür Sarayında, Cumhuriyetimizin 75. Yılı Kutlamaları çerçevesinde NOGAY TÜRKLERİ KÜLTÜR VE FOLKLOR SÖLENİ düzenlendiği ve bu şölene de çok sayıda bürokrat ve Türk Dünyası ile yakın ilgisi olan kişi ve kuruluş temsilcilerinin katıldığı hakkında bilgiler verdi.  
Konuşmacıların sunumlarının tamamlanmasından sonra Doç. Dr. Salih YILMAZ ise Türkiye’de ve başta Kafkasya’da yaşayan Nogayların genel durumunu özetleyen kısa bir kapanış konuşması yaptı ve yoğun bir katılımın olduğu toplantı, fotograf çekimi ve plaket takdiminin ardından sona erdi.

23 Nisan 2014
Doç. Dr. Salih YILMAZYildirim Beyazit Üniversitesi, Insan ve Toplum Bilimleri Fakültesi
Tarih Bölümü Ögretim Üyesi