21 Aralık 2021

II. Türk Lehçeleri Arasi Çeviri Sempozyumu ve Atölyesinden Notlar


 13-15 Eylul 2011 tarihlerinde Yalova’da duzenlenen Kazak Sairi Kasim Amancolov’un Dogumunun 100. Yili Anisina II. Turk Lehceleri Arasi Ceviri Sempozyumu ve Atolyesine katildim. Gercekten de biz tarihciler icin edebiyat ortami muthis bir keyif verici ve dinlendirici bir ortam. Edebiyat konusmak, Turk dillerinden bahsetmek ne kadar guzel bir sey. Hele maddiyat ve paranin baskin bir sekilde etkisinin hissedildigi gunumuzun dunyasinda herhalde paranin ve maddiyatin gecer akce olmadigi nadir ortamlardan biri edebiyat olmali.

Kazakistan’da 8-11 Eylul 2011 tarihlerinde gerceklesen Kazak sairi Kasim Amancolov’un 100. Dogum yili kutlanmalarinin iki gun sonra Yalova’da devam etmesi gercekten cok manidardi. Toplantinin acis konusmasini yapan Avrasya Yazarlar Birligi Baskani Yakup Deliomeroglu Kazakistan’in Karagandi sehrindeki kutlamalari anlata anlata bitiremedi.

Hayatinda boyle bir muhtesem toy gormedigini soyleyen Deliomeroglu bir sair icin bundan daha buyuk toy olamaz, hicbir masraftan kacinilmamis dedi. 250 kece cadirin dikildigi, her cadirda kimiz, subat ve Kazak milli yemeklerinden olusan ikramlarin her saat devam ettigini, at yarislarinin, ozan atismalarinin, siir yarismalarinin ve baska etkinliklerin yapildigini soyledi. Yedi yarismada birinci gelenlere son model yedi jeep hediye edilmis.

Biz sempozyumun Kasim Amancolov’un hayati ve eserlerine hasredilen birinci oturumunda yaptigimiz konusmada sayin baskanin bir daha boyle ikinci bir toy goremeyecegini ifade ettik. Cunku Amancolov’un Kazak edebiyatinda ve siirinde Kazakistan’in bagimsizligi ve Kazaklarin hurriyet aski ile ilgili olarak ozel bir yeri vardir. Kazak edebiyatinda belki de Amancolov gibi ikinci bir sair yoktur.

Stalin’in baski ve zulmunun en etkili oldugu donemde, yani 1911-1955 yillari arasinda sadece 44 yil yasayan Amancolov buna ragmen, unlu Kazak Sovyet edebiyati arastirmacisi Prof. Dr. Serik Kiyrabayev’in ifadesiyle “Bagimsizlik Sairi” olabilmisti.

Hakikaten de Amancolov’un siirlerinde ozgurluk ve tabiat cok rahat bir sekilde hissedilmektedir. Elbette Sovyet Birligi’nde baskinin en siddetli oldugu bu donemde ozgurlukten ve bagimsizliktan acik bir sekilde bahsetmek mumkun degildi. Ama edebiyatin buyuklugu buradadir. Bilim adamlarinin, siyasetcilerin acikca ifade edemedigini edebiyatcilar cok rahat bir bicimde dile getirebilirler. Cunku onlar edebiyatin sifreleriyle konusurlar.
Mesela, cok kisa bir siirinde Amancolov soyle diyor:

Ey tekappar duniye,
Magan da bir karasi,
Men Kazaktin balasi.
    
Ey kibirli dunya,
Bana da bir bak,
Ben bir Kazak evladiyim.

Bu dizeler ilk bakista sairin dunyaya meydan okumasi olarak gorulur. Ama donemin sartlarini goz onunde bulundurup okudugunuzda sairin aslinda baska bir yere meydan okudugunu anlarsiniz. Amancolov’un yasadigi donem Sovyet ideolojisinin her yere, sanata, bilime, edebiyata zorla empoze edildigi bir donemdir. Ideolojisiz bir sey yazmak mumkun degildi.

Yazar burada ideolojiye, Marksizm-Leninizm’e, Stalinizm’e, hatta Komunist Partisine meydan okumaktadir. Ey kibirli, kendinden baskasini begenmeyen, kucumseyen Sovyet idelojisi, bana bak ben Kazagim demektedir. Benim de milli degerlerim var. Bunlari yazmaliyim diyor. Bu dizelerin birinci manasi.
Ikinci manasi ise Ey kibirli Sovyet yonetimi, bana bak, ben Kazagim, dikkatli ol, senin sonunu da ben getirecegim seklinde bir meydan okumadir. Nitekim, Amancolov’un olumunden 31 yil sonra Aralik 1986’da Kazak gencleri Sovyet yonetimine karsi Sovyet tarihinde ilk acik kitlesel baskaldiriyi yapmislardir. Boylece Moskova’ya kafa tutulabilecegini tum Sovyet halklarina gostermislerdir. Bundan sonra Vilnius’ta, Baku’de, Tiflis’de bircok Sovyet baskentinde isyanlar cikmistir. Ve bes yil sonra 1991’de Sovyetler Birligi tarihe karismistir.

Ancak Kazak halki Sovyet doneminde bagimsizlik askini dile getiren sairine olan sevgisini, takdirini baskilardan dolayi uzun yillardir kalbine gommek zorunda kalmistir. Bagimsizliginin 20. Yilinda Kazak halki buyuk bir toy ve solenle Amancolov’a borucunu odemistir. Onun icin buyuk bir toy yapilmistir.

TURKSOY Genel Sekreteri Dusen Kaseinov konusmasinda Amancolov’un sadece Kazaklarin degil, tum Turk dunyasinin sairi olduguna isaret etti.
Belediye Baskani Yakup Kocal Lehceler Sempozyumuna evsahipligi yapmaktan buyuk bir gurur duydugunu soyledi ve en kisa zamanda Turk Dunyasi Sairler Muzesini Yalova’da acacaklarini mujdeledi. Muzede Kasim Amancolov’a ilk olarak yer vereceklerini ifade etti.

Oturumlarda Turk lehceleri arasindaki aktarma sorunlari dile getirildi. Aydin Universitesinden Prof. Dr. Suayip Karakas ceviride kalitenin arttirilmasi gerektigi uzerinde onemle durdu. Daha sonraki konusmacilar sozluk meselesinin onemli bir sorun olduguna dikkat cektiler. 30 kadar Turk lehcesinin karsilastirmali sozluklerinin yirmi yildir yapilamamasi buyuk bir eksiklik olarak dile getirildi. Yine de bazi munferit calismalarin oldugu konusmacilar tarafindan ifade edildi. Ozellikle Baskurt dilbilimcilerin 10 ciltlik izahli ve Rusca, Ingilizce ve Turkce karsiliklarinin yer aldigi buyuk bir sozluk calismasi icinde olduklari sevindirici bir gelismeydi.

Ancak Baskurtca kelimelerin Turkce karsiliklarinin bulunmasinda zorluklar oldugu da belirtildi. Ozellikle bitki turleri, hayvan turleri ve insan huy ve davranislari konusunda Turkce karsiliklari bulmak gercekten cok zorlamis. Yeterli sozluklerin olmadigi hallerde imdada internet yetismis. Ozellik Wikipediadaki makale ve yazilar cok yardimci olmus. Ozellike hem Ingilizce, hem Turkce metni olan yazilar cok faydali olmus. Kazakistan’dan gelen bilim adamlarindan ogrendigimize gore, Kazakistan da Wikipedia’ya Kazakca makale ve yazilar yuklemeye buyuk ozen gosteriyormus. Universiteler ve enstituler bunun icin ozel calisma icindeymis. Cok yerinde bir calisma. Her turlu bilginin internete yuklenmesi cagimizda gercekten de cok onemlidir.

Cag internet cagi. Kitaba ilgi azalirkan elektronik kitaba ilgi artiyor gibi. Teknoloji de ipad ve tablet bilgisayarlar ile ekitaplarin kullanimi tesvik ediyor. Ozel sohbette bazi bilim adamlari kagit uzerine yazili kitabin, parsomen kitaplar gibi, gelecekte tarihe karisacagini, herseyin digital ortamta okunacagi kehanetinde bulundu.

Kitap konusunda internet ve teknoloji disindaki olumsuzluk gunumuzde Tataristan, Baskurdistan, Cuvasistan gibi ulkelerde yasaniyor. Rusya Federasyonunun ana dildeki okullari kapatmasi bu lehcelerdeki kitap basimlarina talebi dusurdugu gibi, bu lehcelerdeki metinlere ilgiyi de azaltmis olmasi cok dusundurucu. Artik o ulkelerin ana dilinde ders kitaplari basilmiyor. Anadillerinde okuyucu olmadigi icin diger kitaplarin da basimi cok dusmus durumda. Dolayisiyla baska dillerden ceviriye de ihtiyac duyulmayacagi ortadadir. Bu hususta ebooklarin bir nebze masrafsiz olmalari ve erisim kolayligi sebebiyle kismi cozum olabilecegi akla gelmektedir.

Kitap okuma meselesinde Azerbaycan’dan Aydin Han Ebilov ilginc bir tespit yapti. Artik dunya okuyucularina hitap etmeyen hicbir milli dilde yazilmis eser okuyucu bulamaz dedi. Yani kuresel capta ne ilginc ise gencler onu okuyor. Demek ki, bundan sonra yazarlarin isi cok zor. Sadece kendi ulkesini degil, dunyayi takip etmek durumunda. Ancak bunun avantaji da yok degil. Eger bir yazar dunyayi iyi takip eder ve kuresel gundemi yakalayabilirse, o zaman eserini sadece kendi ulkesi degil, tum dunya okuyacaktir.

Kazakistan'dan Amancolov'un sehri Karagandi'dan gelen sanatci Meyirhan Adambekov ve Irfan Gurdal baskanligindaki Turk Dunyas muzik toplulugu sempozyuma ayrı bir renk kattilar. Soyledikleri birbirinden guzel sarkilarla kulaklarimizin paslarini sildiler. Kendilerine tesekkur ediyoruz.

TURKSOY Genel Sekreteri Dusen Kaseinov Kasim Amancolov’un Turkiye’de tanitilmasina emegi gecen Avrasya Yazarlar Birligi Baskani Yakup Deliomeroglu, Turk Edebiyati Vakfi Baskani Servet Kabakli, Yalova Belediye Baskani Yakup Kocal, bizi ve daha bir iki kisiyi Kasim Amancolov 100. Yil madalyasi ile taltif etti. Bu bizim icin buyuk bir onurdur. Amancolov’u bir nebze olsun Turkiye’deki edebiyatseverlere tanitabilmis isek ne mutlu bize.

Yalova’daki II. Turk Lehceleri Arasi Ceviri Sempozyumu ve Atolyesi  gercekten cok onemli ve seviyeli bir toplanti oldu. Bu sempozyumu duzenleyen TURKSOY, Avrasya Yazarlar Birligi, Yalova Belediyesi, TIKA ve tum emegi gecenlere sonsuz tesekkurlerimizi sunuyoruz.

Saygilarimizla,
Istanbul,
Abdulvahap Kara

16 Eylül 2011 Cuma

0 yorum: