23 ekim 2007 tarihinde Sille
kültür evinde tuttuğum notlardan...
(Unuttuğum bu yazıyı arşivimden buldum. Muammer ULUTÜRK)
"Abdürrahim Karakoç’un
hayatım üzerinde çok etkisi oldu. Necip Fazıl kitaplarıyla tanışınca da hayatım
büsbütün değişti. Karakoç’tan sonraki idolüm Necip Fazıl’dır. Daha sonra Cemil
Meriç kitapları okudum. Onun eskisi kadar olmasa da etkisi vardır. Günümüzde
filmler, diziler çok etkili. Herkes kitap çıkarıyor. Fikir kitapları yazılıyor.
21. yy., insanı çok tembelleşti. Hepimiz için geçerlidir bu. İnternet de ilmi
gelişmemizi engelledi. Fikir adamlarının nesil üzerindeki etksini bugün modern
vasıtalarla kullanmak lazım. Benim bu işlere fıtri bir eğilimim de vardı.
İstidadımı iyiye kanalize etmek istedim. 13-14 yaşımdayken sanat adamı olmadan
evvel dava adamı olmaya karar verdim. Müslüman Türk evladının böyle olması
gerektiğine inanıyorum. Ben sanatı böyle algılarım. Böyle yola çıktık. 35
yaşıma geldim. Herşeyin hayırlısını dilerim."
"Bazı şeyler size mahrum
bırakılıyor mu? İnancınızdan dolayı sıkıntınız var mı? Diye soruyorsunuz.
Davanızda samimi iseniz Allah bütün kapıları açar. Herkes hak ettiği yerde.
Davasına inanan, ben harcanıyorum, eserlerim var vs. demez. Davama ne kadar
sadığım ona bakarım. Ben şu yere nasıl varırım derdinde değilim. Hedef kitleniz
kim? Benim öyle bir hedef kitlem yok. Ama tespit etiğim bir kitle var. Gaye
adamınınpazar anlamında böyle düşüncesi olamaz. Onu Unkapanı tüccarları yapar.
Amacınızla sanat yaparsınız. Sizi kim dinlerse işte onlar kitlenizdir.
Milliyetçi, muhafazakar ve mukaddesatçı kesim dinliyor beni. Aleviler ve
solcular da var. Yüzde elliden fazla muhafazakar milliyetçi kitle. Bizim bu
kesimin sanatla ilgisi yok. Ya zaruri görmüyor veya ruh inceliği, ruh kibarlığı
yok. Ruh zerafeti rakçıyı dinlemek olmayabilir 10 yıldır hele 6 yıldır
Türkiye’yi geziyorum. Duyarlı belediye başkanları çağırdılar. Bakıyoruz, alakası
olmayan insanlar bir sürü para ile çağırıyorlar. Bunun adı bana göre ruhsal
katliam. Yoz adamları çağırmak ile canileri çağırmanın bir farkı yok. Bunun
yapılmaması lazım. İnsanların ruhuna tecavüz edenleri bu etkinliklerde görmek
üzüyor beni. Gelecekte kültürel anlama belediye başkanlarına çok iş düşüyor.
Başkanlar değer yargılarımızla yeniden bir ihya hareketi başlatabilirler. Müzik
haram mı? Ben işimin yüzde yüz helal olduğunu iddia etmiyorum. Şairler
yalancıdır diyenler olmuş. İşret, teganni ve musiki hakkında değişik görüşler
olmuş. Müspet bakan alimler hakikate, hayra götüren musikiye uygun bakmış.
Benim işin herkesi hayra çağırdığını iddia edemem. Müziğin ne olduğunu ifade
edemem. Bu anlamda ona hak ve hakikate vesile olmasını umarım. Aşık Reyhani,
mahsuni etkileri var bende. Ozan kültürüyle yetiştim. Barış Manço beni
etkilerdi. Farklı yorumuyla Orhan Gencebay’dan söz olarak haz almam ama
müziğini beğenirim. Vizyonu ar onun müzikal anlamda. Barış Manço ve Orhan
Gencebay müzikal anlamda devrimcidir."