Dr.M.ULUTÜRK

11 Ekim 2007

Sonbaharda Aladağ’ı Keşfetmek

2007-09-30/10:39:00Erken sonbaharın Eylül’e sirayeti, insan ve yaşam için olgunluk sonrası hüzün başlangıcı gibidir. Bu sebeple Eylül melankolik, kırılgan ve alıngan bilinir. Eylül’de yazılmış kimi şiirlerin verdiği mesajın daha dokunaklı, sonbaharda çekilmiş fotoğrafların daha sakin ama buna mukabil daha rengârenk olduğu söylense, buna kimin itirazı olur?Konfad üyesi on arkadaşımla birlikte, Yerköprü Şelalesi’nde sonbaharın fısıldadığı ne varsa...

Ramazan bereketiyle gelir

2007-09-27/20:28:00 İslam coğrafyalarına Ramazan, on bir ay özlenesi sükûn ve sadeliğini yanına alarak gelir. Dünyanın diğer birçok ülkesine de gıpta ettiren görünümüyle… Kendini karşıdakinin yerine koymak duygusu (empati) zirve yapar bizde. Oruç tutmasa da, sokakta haya eder bizim insanımız.Oruç tutmasa da, davranış ölçülerine her zamankinden daha fazla dikkat kesilir. Bu anlamda, yeni ve alışılmamış neyi getirirse getirsin modern zamanlar, mütedeyyin insanların ümidi istikbale dair, kavi hale gelir. Müslüman Türk milleti, empati sınırlarını,...

Hilal’in, Baron Coubert Büyük Ödülü’ne Uzanan Hikayesi

2007-09-20/17:38:00 Fenerbahçe-İnter maçının ikinci yarısına yetiştim. Maçı anlatan arkadaş, kendilerine servetler ödenmiş adamların isimlerini telaffuz ediyor. İbrahimoviç, Figo, Roberto Carlos, Alex, Julio Sezar, Stankovic… Futbol cambazları bir arada. 3 dakikalık uzatma dakikaları da hakikaten geriyor insanı. Fenerbahçe, hani öyle denir ya tarihi bir galibiyet alıyor 1-0’lık skorla. Gördüğüm kadarıyla keyifli ve hatasız hakem yönetimiyle maç bitiyor. Kadıköy’de, validemin deyimiyle sanki “Muhammed’in düğünü” var. Hayırlı olsun diyorum. Ne...

Bizden Öncekilerin Orucu

2007-09-16/17:17:00 Evvelen, dua ediyoruz ki oruç ve Ramazan-ı Şerif, bütün Müslümanların hayırlarının tamam olmasını, niyazımızın Mevla’ya ulaşmasını temin etsin. Yeryüzünün emin beldelerinden, kaosun eksik olmadığı Müslüman coğrafyalara ramazan bereketi sel olup aksın. Tok karınlarımızla şikayeti yanımızdan eksik etmeyen bizlere Rabbimiz, günlük rutinimizin arasına digergamlığı katarak, görülmesi gerekeni göstersin. (amin) Kadim tarihin türlü zamanlarında şekil, mahiyet ve amacı farklı olmakla birlikte oruç ya da oruca benzer birtakım ibadetlerin...

Rumkale, Fırat ve Siyah Gül

2007-09-07/21:58:00Perşembe gecesi. 31 Ağustos.Yavaş adımlarla tren garına yaklaşıyoruz. Hayatın heyecanını âdeta yitirmiş bir ses tonuyla, istasyon görevlisinin hiç de hoşumuza gitmeyen anonsunu işitiyoruz uzaktan:“Saat 10’u 20 geçe hareket edecek olan Toros Expresi, 12’ye çeyrek kala gelecektir.” Oysa gündüz değil. Milletin anlayacağı bir lisan işte bu diyoruz. Çaresiz garın önündeki çınar ağacının altında çaylarımızı yudumlarken, memleketin gündemini...

Hadi bakalım hayat başlıyor

2007-09-06/18:20:00 Önümüzdeki Pazartesi günü, ilköğretimin birinci sınıfına kaydı yapılmış minik öğrenciler, hayatlarının ilklerinden birini yaşayacaklar. Kendi ayakları üzerinde durabilmenin de bir tür provası olacak okula ilk geliş. Anne-babalar, ellerini sıkıca tutan yavrularının sınıflara girişlerine, belki çaresiz bakışlarına, ağlayıp sızlanmalarına, belki de sanki yıllardır okulu tanıyormuş gibi alışık tavırlarına şahit olacaklar. Okulda ilk günün heyecanı hakkında, çoğumuzun hafızasından çıkmayan sahneler vardır. Hangi hafta başı olduğunu...

Flamingo ve Tuz Diyarı Kulu

2007-08-31/21:28:00Düden Gölü, yaban kazlarının ve flamingoların motor gürültüsüyle havalanışını, uzak diyarlara yolculuk etmenin henüz zamanı gelmemiş düzenli, ahenkli, küçük provasını yaşattı bana. Uzaktan gördüğüm, yaban hayatı denen şeyin yabanlığına adeta muhalif, insanın içini hafifleten renklerin dizi dizi geçişiydi. Binlerce kilometre uzaktaki ikinci yuvaya vakti gelince hep birlikte visalin, sonra aynı yere geri dönmek zamanını söyleyen...

Konyaspor’a İki Destek

2007-08-31/10:48:00 Sporun farklı alanlarında istenilen başarıyı elde etmek konusunda birçok yöntemden, yoldan, programdan söz edilebilir. Ben, bir şehrin sporda başarılar elde etmesinin üç anahtarı olduğuna inananlardanım. “İnanmak”, “ekiple birlik olmak” ve “uygulamak” ile özetleyebileceğim süreçlerden geçen her gayretin, beklentileri karşıladığına hayatım boyunca tanık oldum. Esasen bu, hedefi olanların hayatın diğer alanlarında başarılı olmasının da temel öngörülerini oluşturuyor. 42Sporayna Dergisini büyük bir özveri ile hazırlayan Mirror...

Öğretme’nin Yolculuğu

2007-08-23/19:04:00 Hem Konyalı hem de eğitimci olarak, özellikle şu iki sıfata uygun yazarlarımızdan eser üreten, eğitim serüvenine katkıda bulunan tanıdıklarıma burada yer veriyor, bundan mutlu oluyorum. Daha önce, “Öğrenmeyi Öğret Bana” kitabı şimdi 7. baskısına ulaşan yazar Ersal Özkan ve onun yeni bir bakış açısı kurgulayan bu çalışmasını söz konusu etmiştim. İkinci kitabı “Öğretme’nin Yolculuğu” geçtiğimiz günlerde çıktı. Yazarın, yeni çalışmalarının yolda olduğunu biliyorum. Kitabın sunuş yazısı, eser sahibinin yazdığı, yazacağı ve yazmak...

Irak’ta Yeni Bir katliam Bilançosu ve Yezidilik

2007-08-16/18:27:00 Irak’taki kıyım devam ederken bu defa da 15 Ağustos Çarşamba günü, Yezidilerin yerleşim bölgelerini hedef alan eş zamanlı düzenlenen dört intihar saldırısında ölenlerin sayısı bazı yerel yetkililere göre 500 kişi olarak açıklandı. Köyde yerle bir olan kerpiç evlerin enkazları altından çıkarılan cesetlerle ölü sayısı, en son 250’ye çıkmış. Yerel ve askeri yetkililer, Yezidileri hedef alan intihar saldırılarının dört bomba yüklü kamyonla eş zamanlı olarak Kathaniye ve Adnaniye köylerinde düzenlendiğini belirtmişler. Irak’ı...

Sevmiyor/um, Seviyor/um

2007-08-09/18:33:00 Normalde şu yazı için de metodik bir sıralama yapmam gerektiğini düşünüyorum. Mevzuların sıralanmasında bir bağ bulunmalı. Ne demek istenildiği hakkında karşıdakini konudan uzaklaştırmayan konuşmalar ve yazmalardan yanayım aslında.Bunu yapmayacağım bu defa. Hayatın orasından burasından, gündemlerin şurasından burasından “sevmiyor seviyor” oyunu oynayacağım bugün. Seviyor ile başlaması yahut güncel olması da hiç mühim değil. Futbol Kulüp başkanlarının medya aracılığıyla birbirlerine hakaretini sevmiyorum. Bir amatör futbol kulübünü...

Âyinesi İştir Vekilin

2007-08-02/18:15:00 Siyaset üzerine yazılar yazmıyorum. Yerim dar çünkü! Bir vatandaş olarak, hele ki seçim sonrasında birkaç mesele üzerine yazmayı kendime bir hak kılarak, seçmenin ortaya koyduğu iradeyi de yanıma almak suretiyle yazayım istiyorum. Esasen yazacaklarım yüzlercesini okuduğumuz “kim niçin kazandı yahut kaybetti”den ziyade, Konya neleri kazanmalıdır sorusuyla ilgili olacak. Seçimler hayırlısıyla sona erdi. Milleti adam yerine koymayı öğrenemeyen bir takım zevatın hayalleri hüsrana dönüştü. Millet iradesinin nelere kadir olabileceği...

Yeni Şeyler Söylemek Lazım

2007-07-26/18:38:00 Papa’nın Türkiye ziyareti ve bundan kısa bir süre sonra da Almanya Başbakanı Angela Merkel’in; “Papa’nın, A.B. anayasasında Hıristiyanlığın “resmi din olarak yer alması” talebine sempatik yaklaşımlarına dair yazdığım bir-iki yazı ile, “Avrupa kendi tarihini neden bu kadar hızlı hatırlama gereği duyuyor” sorusunun yerli yerinde cevapları örtüşünce konuya iyice dikkat kesildim. Batıdaki dünyanın, yeni şeyler üretip bunları şiddetle ve bir an evvel uygulamaya koymak yönündeki adımları giderek hızlandı. Komşu coğrafyada yaşanan...

Halk Neyse Devlet de Odur

2007-07-19/20:26:00 Kendimizi geliştirme ve yetiştirme konusunda aile, çevre ve eğitim ortamlarından getirdiğimiz eksilerimizin fazlalığı sebebiyle çok az şeyi bilinç içinde gerçekleştiriyoruz. Söz gelimi, harekete geçmeden önce kimin neleri deneyip de nasıl sonuçlar aldığını beklemek gibi “aşırı faydacı”, belki de bize hiç uymayacak, işe yaramayacak modelleme işlerimiz mevcut. Kendimizi yenilememizin temel şartı olan “düşünmek” fiiline uzak yaşayış tarzımız, başkalarının ne düşündüğü konusunda bizi tuzağa düşürmeye yetiyor. Zihnimizi yenilemek...

Şu Mesture Oteller

2007-07-15/18:35:00 Günümüzde parası ve zamanı olup da gidebilenler için tatil anlayışlarında hızlı bir değişim yaşanıyor. Eskiden tatil denince “deniz, kum ve güneş” üçlüsü akla gelirken, zaman içinde gördüğü ilgi büyüyerek devam eden bir “alternatif tatil” kavramı yerine oturdu. Bununla, şehir hayatından dağa-yaylaya kaçış, treking, kamp turları, dağcılık, safariler, eko turizm vb. kastediliyor. Tur şirketleri ve müşterileri; küresel ısınma, sahil kalabalıkları, tekdüzelikten sıkılma, keşif merakı yahut bir genellemeden olarak, tatil algısındaki...

Dirilen Kültür Varlıkları

2007-07-05/18:12:00Selçuklu Belediyesi öncülüğünde yapımı devam eden ve bir kısmı sonuçlandırılan tarihi eserlerin restorasyonunu gördükçe, toprağının tarihine sahip çıkan insanların mesaisinin bereket getireceğine inancım artıyor. Aslında Konya belediyelerinin bu yöndeki çalışmaları eskilere dayanıyor. Kent merkezinde kendi haline terkedilmiş, bakımsızlıktan yok olma riski taşıyan kadim eser kalmadı. Bu konuda Selçuklu Belediyesinin de müstakil...

Su meselemiz

2007-06-29/10:07:00 Temmuz’daki seçimlere az bir süre kala, akla gelebilecek her olumlu alanda yenilik, gelişim ve ilerlemeyi hak ettiğini düşündüğüm Konya’nın “giderek önem kazanan birçok özel durumu sebebiyle” çalışkan vekillere ihtiyacı olacak. Bunların içinde en özel olanı su ile ilgili olanı şüphesiz. Ne zaman bu konu gündeme gelmiş olsa herkesin içinde bir burukluk, bir ümitsizlik görüyorum. Sıcakların arttığı şu günlerde yeşil alanları sulayan işçiler ve ağaçların imdadına yetişen su kamyonlarını görüyor olmak bile endişeleri bastırmıyor....

Yarın Bugün Gibi Olmayacak

2007-06-14/19:34:00 Dünyanın gidişatına küresel sermayeleri ile yön verenlerin, gelecek 20 yıl içinde ortaya koyacakları projeleri konusunda, akademisyen-yazar Prof. Mümtaz’er Türköne’yi TYB. Konya Şubesi’nde dinledik geçen hafta. Yazılarımız hafta sonuna isabet ettiğinden, güncelliğini yitirmiş görünse de, orta ve uzun vadede devlet kurup yıkan, ülkelerin sınırlarını istedikleri gibi çizen ve iç savaşlar çıkaran büyük sermaye gücünün projeleri her daim güncel kalmaya devam ediyor. Hoca’nın, akıllarda tutulması gereken bazı yorum ve değerlendirmeleri,...

İscehisar Beyazı’ndan Karahisar Evlerine

2007-06-08/22:14:00 TYB Konya Şubesi’nin, takip edilenlerce malum “yazacak çok şeyimiz var” gezilerinin on üçüncüsüne katıldım. İştirak eden dostlardan bazıları, geziden elde edilmiş değerlendirme ve bilgilendirmeleri çoktan yazmış olmalılar. Mazeretler içinden zamanı istisna tutarsam, kısa yahut uzun soluklu ve muhakkak “farkındalığı mevcut” geziler için fırsat bulmaya çalışırım. “Çok gezenin bildiği” vakıasının da her zaman arkasındayım. Okursam unuturum, görürsem hatırlarım, yaparsam bilirim formülünü, gezmek fiiline giydirmiş oluyorum böylece....