TÜRKOLOJİ SÖYLEŞİLERİNDE NOGAY TÜRKLERİ
KONUŞULDU
Yıldırım Beyazıt
Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Salih YILMAZ tarafından YBU Türk
Dünyası ve Akraba Toplulukları Kulübü (TÜDAT) ve Türkiye
Yazarlar Birliği’nin koordinatörlüğünde 22.04.2014 tarihinde düzenlenen
Türkoloji Söyleşilerinde bu ay “Tarihte ve
Günümüzde Nogay Türkleri” konuşuldu. Bu haftaki
Türkoloji Söyleşilerinin konusu sunum; Ankara
Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma
Derneği üyeleri tarafından yapıldı.
Piri Reis'in Kırım Haritası |
İlk
olarak Nogay Türklerinin tarihi geçmişi ve etnik yapıları hakkında Sami NOGAY (Nogay Türkleri
Kültür ve Yardımlaşma Derneği Eski Genel Başkan) sunum yaptı. Bu sunumda Nogay Menşei ve Nogay Adı, Sosyal ve Ekonomik Yapı
örneklerle anlatıldı. Bu anlatımlarda Nogayların bugün çoğunlukla Kafkasya'da
varlıklarını sürdürmekte olan bir Türk topluğu olduğu, Nogay adının kavim adı
olarak Altın Ordu şehzadelerinden olan Nogay’dan geldiği açıklandı. Nogayların
tarihinde Nogay'dan çok Edige Bey'in adının geçtiği, Nogay Ordası'nın bütün bey
ve mirzalarının Edige soyundan olduğu ve kaynaklarda Nogayların atalarının
Edige olduğu hakkında bilgiler verildi. Nogay Türklerinin Astrahan, Kuzey
Kafkasya, Kırım, Romanya ve Türkiye'de Nogay adı ile; Türkistan'da, özellikle
Buhara ve Hive'de Mangıt adıyla tanındığı örneklerle açıklandı. Günümüzde tüm
dünyada yaklaşık 300.000 civarında oldukları tahmin edilmektedir. Nogayların
yaşadıkları yerlerin isimleri ayrıntılı bir biçimde şöyle verilmiştir: Dağıstan
Muhtar Cumhuriyetinin Nogay Bölgesi, Kızılyar, Babayurt, Hasavyurt, Tarumovka
Bölgeleri, Stavropol Krayı'nın Neftekum Bölgesi, Koçubey Bölgesi (Karamurza
Köyü) ve Mineralovod Şehri (Kanglı Köyü), Çeçen-İnguş Muhtar Cumhuriyetinde
Kargalin, Turum ve Şelkovskoy Bölgeleri, Karaçay-Çerkez Cumhuriyetinde Adıge
Habl ve Habez Bölgeleri (Erkin Yurt, Erkin Halk, Adil Halk, Üyken Halk, Kızıl
Yurt, Kuban Halk ve Kızıl Togay Köyleri), Çerkessk Şehri, Prikubañ
Bölgesi'ndeki Put İlyiça Köyü, Romanya'nın Dobruca Bölgesi, Türkiye'de Konya,
Yozgat, Bursa, İzmir, Adana, Ankara, İstanbul, Sakarya ve Eskişehir'in bazı
köyleri.
Kafkasya'da Nogaylar |
Nogay
kültüründen de örnekler verilen konuşmada Evlenmede "beşik kuda"
(beşik dünürleri), "nışan saluv" (nişanlanma), başlık parası, yüz
görümlüğü, süt hakkı gibi âdetlerinin bulunduğu, çocuğa isim vermede, sünnette,
çocuğun eğitiminde, düğünde, ölümde, cenazede geleneklere önem verildiği, kadınların
önemi halk şiirlerinde, atasözlerinde vb.de her fırsatta vurgulandığı, boşanmalara
çok sık rastlanılmadığı, çok çocuklu olmanın evlilikte mutluluğa işaret olduğu,
loğusalara musallat olduğu düşünülen "albastı" vb. birçok inanç ve
geleneklerin bütün Türk dünyasında olduğu gibi Nogay Türklerinde de yaygın
olduğu örneklerle açıklandı.
Konya ve çevresinde bugünkü Nogay yerleşimi |
İkinci konuşmayı Cem ARSLAN (Nogay Türkleri Kültür ve
Yardımlaşma Derneği Genel Sekreter) Bey, Nogay
Türklerinde Edebiyat başlığı ile yaptı. Buna göre geçmişte çok zengin sözlü
edebî gelenekleri olan Nogayların, mensur eserlere değer vermedikleri, böyle
eserlere "kara söz" diye ifade edildiğini, sadece nazımla söylenen
sözleri kıymetli saydıkları ifade edildi.
Nogayların sahip
olduğu dilin Kıpçak Gurubuna ait olduğu ifade edildikten sonra Nogay
Türkçesi'nin üç ağzının bulunduğu ve bunların; Dağıstan'da Kara Nogay ağzı,
Karaçay-Çerkez Cumhuriyeti'nde Ak Nogay ağzı, Stavropol bölgesinde ise Asıl
Nogay ağzı olarak adlandırıldığı ifade edildi. Nogay Edebiyatının günümüzde
Karaçay-Çerkez Cumhuriyeti ile Dağıstan'da gelişme imkânı bulduğu, Dağıstan'da
meydana getirilen eserlerde Kara Nogay ağzının etkisi görülse de edebî dil
olarak Kuban Nogaylarının kullandığı Ak Nogay ağzının kullanıldığı
açıklandı. Nogaylar bugün bir yazı
diline sahip olmalarına rağmen, bu yazı diliyle yazılan ve basılan eserlerin
sayısının az olduğu, bu nedenle de Nogay yazı dilinin geleceğinin tehlikede
olduğu belirtildi.
Aksu (Buğ, Pivdennyy Buh) ve Özi (Özü, Dinyeper) nehirleri, Ukrayna |
Nogayların
geçmişteki eserlerinden günümüze ulaşanların çok az olduğu ve birçoğunun
çeşitli sebeplerle yok olmuş veya yok edilmiş olduğu dile getirildi. Nogay
Türklerinin Arap harflerini 15. yy.'dan itibaren kullanmaya başladıkları, Stavropol
bölgesinde yer alan bir arşivde 19. yy.'a ait, Nogay Türkçesi ile yazılmış Arap
harfli 7000'den fazla evrak bulunduğu dile getirildi.Nogaylarda yazılı edebiyatın
XX. yy.'ın başlarında teşekkül ettiği, 1928'e kadar Arap alfabesini kullanan
Nogay Türklerinin bu tarihte Latin alfabesine geçtikleri ve 1938 yılından
itibaren de Kiril alfabesini kullanmaya başladıkları örneklerle anlatıldı. Nogay
destanlarının toplum içerisinde önemli bir yere sahip olduğu dile getirildikten
sonra tanınmış olanları şöyle sıralanmıştır:
Kahramanlık
destanları: "Aysıldıñ Ulı Amet Bätir ", "Edige",
"Mamay", "Şora Bätir", "Er Kasay",
"Müsevke", "Nogaydıñ Kırk Bätiri", "Adil Soltan",
"Er Targıl", "Koplanlı Bätir", "Kazı Tuvgan".
Bunların konusu, Nogay Türklerinin komşu halklarla ilişkileri, vatan sevgisi,
zalim hanlar (Altın Ordu hanları), mirzalar ile yapılan mücadeleler ve
savaşlardır.
Aşk destanları:
"Kozı Körpeş Bayan Sıluv", "Karaydar Man Kızıl Gül",
Tölegen Men Kız Yibek", "Boz Yigit", "Ariz Ben
Hanber", "Şah İsmail" vb. Bu eserlerde halkın sosyal hayatı,
âdetleri, kahramanlar arasındaki sınıf farkı, onların talihsizliği
anlatılmaktadır.
Tarih
destanları: "Azavlıdıñ Er Dosmambet", "Ümbet Ali",
"Arslanbek", "Şeyh Şamil", "Stambılga Köşüv" vb.
Tarih destanlarının konusu 17.-19. yy. arasında Nogay halkının yaptığı savaşlar
ve halk hayatında meydana gelen değişikliklerdir.
Nogaylarda eskiden
beri söylenen destanlardan birisi olan "Boz Yigit" Destanından da
örnekler verilmiştir. Bu örnekler şöyledir:
Temir altın
bolmastı, Demir altın olmaz,
Seniñ süygen
Zaytonıñ, Senin sevdiğin Zayton,
Bozyigittey
bolmastı, Bozyiğit gibi olmaz,
Bozyigittiñ
süyegin Bozyiğit'in kemiğini
Mıñ Zaytonga
bermespen. Bin Zayton'a değişmem.
Bozyigittiñ bir
tügin, Bozyiğit'in bir tüyünü
Altın üyge
bermespen. Altın eve değişmem.
Nogay Türklerinde
var olan çok zengin atasözü geleneğinden de bahsedilerek şu örnekler
verilmiştir:
Akşasız bazarga
barganşa, kebinsiz körge kir.
Parasız pazara
gideceğine, kefensiz mezara gir.
Kelgenşe konak
uyalar, kelgennen soñ konakbay uyalar.
Gelinceye kadar
misafir utanır, geldikten sonra ev sahibi utanır.
Tuvgan eldiñ
yeri yennet, suvı serbet.
Doğduğun yerin
yeri cennet, suyu şerbettir.
Yahşı özi ölse
de, onıñ sözi ölmeydi.
İyinin kendisi
ölse de sözü ölmez.
Üçüncü konuşmacı Muharrem YILMAZ (Nogay Türkleri Kültür
ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Yardımcısı) Ankara Nogay Türkleri Kültür ve
Yardımlaşma Drneğinin kuruluşu ve faaliyetlerinden bahsetti. Derneğin 03 Mart
1998 tarihinde kurulduğu ve faaliyetlerde bulunduğu şu örneklerle açıklandı:
Ankara -
Şereflikoçhisar - Akin köyünde ve Konya - Kulu - Kırkkuyu köyünde AĞAÇLANDIRMA
VE BAHAR ŞÖLENİ yapılmış, on binden fazla ağaç dikilmiştir. Şölen, TRT'nin
Avrasya kanalında yayınlanmıştır. Konya - Kulu - Mandıra köyünde BAHAR ŞÖLENİ
yapılmış ve bu şölene de çok sayıda bürokrat ve Türk Dünyası ile yakın ilgisi
olan kişi ve kuruluş temsilcileri katılmıştır. 02 Haziran 1998 tarihinde
Dağıstan'dan gelen soydaşlarımızın da katkılarıyla Altındağ Belediyesi Yunus
Emre Kültür Merkezinde MÜZİK VE FOLKLOR ŞÖLENİ düzenlenmiş olup, bu şölene çok
sayıda bürokrat ve Türk Dünyası ile yakın ilgisi olan kişi ve kuruluş
temsilcileri katılmıştır.
Kafkasya'daki
soydaşlarımızın Türkiye'ye öğrenci göndermeleriyle ilgili sorunlarıyla
ilgilenilmiş, haberleşme eksikliğinden kaynaklanan sorun Başbakanlıktaki ilgili
bürokratlara iletilmiştir. Dernek yönetim kurulundan 5 kişilik bir heyet
soydaşlarımızın yaşadığı bölgelere, Kafkasya'ya İNCELEME GEZİSİ yapmıştır. Türk
Dünyası ile ilgili çok sayıda gönüllü kuruluş yöneticileri ve siyasetçilerle
bire bir görüşmeler yapılmış ve Derneğimizin amaçları hakkında bilgi
verilmiştir.
Son konuşmacı Hakan BENLİ (Nogay Türkleri Kültür ve
Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi) ise derneğin yayın organı olan
NogayTürk Dergisi ve dernek neşriyatları hakkında bilgi verdi. Buna göre Ocak
2007 tarihinden itibaren "NOGAY" isimli üç aylık dergi çıkarılmaya
başlandığı, Mayıs 1998 tarihinde başlamak üzere dört kez HABER BÜLTENİ
çıkarıldığı, Üç kez TRT'nin Avrasya kanalında Nogay Türklerini tanıtıcı program
yapıldığı, İki kez, Nogay Türkleri Uluslar arası Bilgi Şöleni düzenlendiği, 05
Kasım 1998 tarihinde Keçiören Belediyesi Kültür Sarayında, Cumhuriyetimizin 75.
Yılı Kutlamaları çerçevesinde NOGAY TÜRKLERİ KÜLTÜR VE FOLKLOR SÖLENİ
düzenlendiği ve bu şölene de çok sayıda bürokrat ve Türk Dünyası ile yakın
ilgisi olan kişi ve kuruluş temsilcilerinin katıldığı hakkında bilgiler verdi.
Konuşmacıların
sunumlarının tamamlanmasından sonra Doç. Dr. Salih YILMAZ
ise Türkiye’de ve başta Kafkasya’da yaşayan
Nogayların genel durumunu özetleyen kısa bir kapanış konuşması yaptı ve yoğun
bir katılımın olduğu toplantı, fotograf çekimi ve
plaket takdiminin ardından sona erdi.
23 Nisan 2014
Doç. Dr. Salih YILMAZYildirim Beyazit Üniversitesi, Insan ve Toplum Bilimleri FakültesiTarih Bölümü Ögretim Üyesi
0 yorum:
Yorum Gönder